Hazır giyimde umut veren dönüş
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Küresel ölçekte yaşanan ekonomik durgunluk ve iç pazardaki maliyet kıskacı nedeniyle son iki yılda zorlu bir süreçten geçen Türkiye hazır giyim sektöründe, ibre pozitife dönüyor. 2022’nin son aylarından itibaren Türkiye’deki alımlarını azaltan Avrupalı alım gruplarının Türkiye’ye yeniden ‘yeşil ışık’ yakması, 2024 rakamları için sektöre umut verdi. İhracatının yüzde 65’ini AB ülkelerine yapan hazır giyim sektörü, 2023 ihracatında en fazla kan kaybeden sektörlerden biri olmuş, AB pazarında kayıp yüzde 9’un üzerinde olmuştu.
2024’ün ilk iki ayında da ihracatta yüzde 10’u aşan kayıp veren sektörde, nisan-mayıs aylarından itibaren iyileşmenin başlayacağı sinyalleri geldi. İyileşmeyle birlikte yüzde 30-40’lara varan kapasite boşluklarının dolması bekleniyor.
Inditex, H&M, Tommy Hilfiger, Calvin Klein, Superdry, Spring Near East Manufacturing, Tesco, Ralph Lauren, Tom Tailor, Varner, North Face, Decathlon ve Puma’nın da aralarında bulunduğu birçok global marka alım yapıyor.
Hareketlilik sektör için moral oluyor
Sektördeki hareketlilikle ilgili sevindirici haberi veren isim Türkiye Giyim Sanayicileri (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya oldu. Son 1-2 aydır Türkiye’ye müşteri geliş-gidişlerinin ciddi oranda arttığını söyleyen Kaya, “Bunun meyvelerini de nisan-mayıs aylarına görmeye başlayacağız. Hep ‘yılın son çeyreğinde çıkışa geçeriz’ diyorduk. Şimdi bunun sinyallerini almış olduk” dedi. Bunu sektör için ‘büyük bir moral’ olarak yorumlayan Kaya, özellikle Avrupalı alım gruplarının Türkiye’ye dönmeye başladığını belirtti.
Farklı ürün arayışı Türkiye’ye yönlendiriyor
Kaya’nın açıklamalarına göre, alım gruplarının tekrar gelmeye başlamasındaki ana neden müşteri stoklarının erimeye başlaması. TGSD Başkanı Kaya, “Özellikle pandemi döneminde lojistik ağının bozulmasıyla çok ciddi stoklar yapılmıştı. Şimdi bu depo stokları yavaş yavaş erimeye başladı” dedi.
Yine pandemi döneminde tüketici eğiliminin hızlı modadan yavaş modaya geçtiğini hatırlatan Kaya, “Durum böyle olunca reyonlarda değişik ürünler görmeye başladık. Ama son zamanlarda tüketici bu basic ürünlerden sıkılmaya başladı.
Bu sıkılmasıyla beraber müşterinin farklı ürün görmek istemesi de alım gruplarını Türkiye’ye yönlendirdi” diye konuştu. Kaya, bu noktada Türkiye’nin hızlı üretim ve yakın tedarikçi olarak avantajlı duruma geçtiğine işaret etti. Alım gruplarındaki dönüşün üretimdeki hareketlilikten de anlaşıldığını ifade eden Ramazan Kaya, şunları söyledi: “Kendimiz iş yapıyoruz, iş yapan insanlarla görüşüyoruz. Piyasadan gelen bilgilere bakıyoruz. İnsanlar mal diktirmek istiyor.
Piyasada üretim yapacak olan firmalar arasında kapasite yani termin savaşları başlayınca ‘evet işler gelmiş, hızlı yapılması gerekiyor’ diyorum. Yoksa hazır giyimde stoklu çalışılmaz, iş varsa vanayı açarsın yoksa kapatırsın.” Nisan-mayıs ayı rakamlarında bunun daha net kendini göstereceğini söyleyen Kaya, “Nisan ayında bir hafta çalışmayacağız. Çalışma günü az olmasına rağmen rakamlar bir önceki aya göre aynı çıkacak” yorumunu yaptı.
2023’te neler olmuştu?
Halen Türkiye’nin üçüncü büyük ihracatçısı olan ve ihracatının yüzde 65’ten fazlasını Avrupa Birliği’ne yapan Türk hazır giyimcisi, 2022’yi ihracat hedefinin yüzde 8.5 altında kapatmıştı. 2023’e geldiğinde daralmanın serleştiği sektörde, değerde yüzde 9,2 miktarda ise yüzde 15 daralma yaşandı. 1 milyon 272 bin ton konfeksiyon ürünü ihraç eden sektörde birim değer 14,1 dolardan 15,1 dolara çıktı.
GTİP olarak hazır giyimde gruplanan ev tekstili ürünleri çıkarıldığında ise söz konusu değer yüzde 8,6 artışla 18,8 dolara yükseldi. Tüm bu gelişmelere bağlı olarak sektörün genel ihracat içinden aldığı payda da 2023’te de yüzde 7,5’e kadar düştü. Sektörün AB’deki kaybı ise yüzde 9,4 olarak gerçekleşti. 2022’de AB’ye 12 milyar 779 milyon dolarlık giyim ürünü satan sektörde, 2023’te bu rakam 11 milyar 565 milyon dolara geriledi. Sektörde yaşanan bu daralma istihdam kayıplarını da beraberinde getirdi, 150 binden fazla çalışan işten çıkarıldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı son ihracat verilerine göre hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün mart ayı ihracatı 1 milyar 618 milyon 456 bin dolar oldu. Ocak-Mart döneminde kaydedilen değer ise, 4 milyar 539 milyon 463 dolar. Sektör, bu rakamla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.5’lik bir düşüş yaşadı.
Son 12 aylık göstergelere bakıldığında da ihracat kayıpları değerde yüzde 11.2’yi buldu. 2022-2023 Ocak-Mart döneminde 20 milyar 937 milyon 695 bin dolarlık ihracat değeri elde eden hazır giyim sektörü, 2023-2024 Ocak Mart döneminde 18 milyar 595 milyon 51 bin dolarlık ihracat getirisi sağladı. Hazır giyim ve konfeksiyon alt gruplarını incelediğimizde mart ayında en fazla değer kaybı yaşayan kalem yüzde 40 düşüş ile konfeksiyon grubu oldu.
Bunu yüzde 37.9’luk değer kaybı ile konfeksiyon bebe giyim eşyası izledi. Aynı dönemde miktarsal kaybın en fazla yaşandığı alt grup ise yüzde 49 ile yine bebe giyim oldu. Konfeksiyon grubunda 12 aylık verilerle yapılan değerlendirmede ihracatı artan tek kalem çadır ve çuval grubu oldu. Değerde yüzde 4’lük kayıp yaşayan bu grupta miktarda yüzde 6.4’lük bir artış kayıtlara geçti.
Düzenlemeler hazır giyim sektörüne rekabet gücü kazandırır
Hazır giyim sektöründe son iki yılda yaşanan daralmanın etkisiyle kapasite boşlukları yüzde 30-40’lara ulaştı. Özellikle büyük ölçekli firmaların etkilendiği süreçte, konkordato ilanları da geldi. Tüm dünyada bir değişimdönüşüm yaşandığını dile getiren Ramazan Kaya, hazır giyimde de dönüşümün kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Adet bazlı ihracat düşüşünü katma değerli ürünle aşmanın bilincinde olduklarını belirten Kaya, “Sektörümüzün rekabet gücünü artıracak maliyet ve karlılık alanlarında iyileştirici düzenlemeler bekliyoruz” dedi. Hazır giyim sektöründeki bir beklenti de ihtiyaç duyan firmaların mevcut kredi borçları için yapılandırma sağlanması.