Haber

Devlet Bahçeli: “Gezi Parkı’ndaki ağaç olmadığı gibi, Akbelen’de de ağaç olmadığı kesin”

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “Zillet ittifakı, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde yaşadığı hüsranın acısı ile ölçeğini ve boyutlarını tamamen kaybetmiştir. Gezi Parkı’nda bir ağaç olmadığı gibi, şu da kesindir: Akbelen’de ağaç yok, olayları karalayarak, çatışma ortamı yaratarak kestirme yollara başvurmak istiyor ve bu nedenle provokasyon kuyruğuna girmekte bir sakınca görmüyor.”

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli bugün yaptığı yazılı açıklamayla yerel seçimlerle ilgili duyurularda bulundu. Akbelen Ormanı’ndaki maden sahasını genişletmek için ağaçların kesilmesine karşı nöbet tutan İkizköylüleri, çevrecileri ve muhalefet milletvekillerini de eleştiren Bahçeli’nin açıklaması şöyle:

“MUHALEFET PARTİSİ YEREL YÖNETİMLERDE BAŞARISIZ OLDU, DAĞILDI”

14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023’te kazanan hiç şüphesiz hem Türkiye hem de Türk milleti olmuştur. Bahsi geçen bu müstesna kazanımın 31 Mart 2024’te yapılacak seçimlere yansıması Türkiye’nin uzun vadedeki gücüne güç katacaktır. merkezi yönetimden yerel yönetimlere kadar uzanan sınır. Muhalefet partilerinin sorumluluğundaki belediyeler maalesef en kötü zamanlarını yaşıyor. Çalışma ve hizmet siyaseti yerine kin ve düşmanlık siyaseti izleyen muhalefet partileri, yerel yönetimlerde başarısızlığa uğradı ve dağıldı. Türk milleti böylesine yürek burkan, çarpık ve yozlaşmış bir tabloya asla mecbur ve layık değildir.

31 Mart 2019 tarihinden sonra rezil ittifak partilerinin yönetimine giren belediyeler adeta Fetret’e mahkûm edilmiş, bu belediyelerin hizmet vermekle yükümlü olduğu şehirler ve yerleşik vatandaşlarımız çaresizliğe ve ilgisizliğe terk edilmiştir. Güven sarsılmış, CHP ve diğer muhalefet partisi belediye başkanları üstlendikleri misyonları kasten ihmal etmelerinin yanı sıra genel siyasetin bilinmeyen tartışma ve polemiklerinin çıkmazına hapsetmişlerdir. Türk demokrasi ve siyaset tarihi, bugüne kadar yerel yönetimlerdeki vasat ve vahim düzensizliğe, üstelik atalet ve acizliğe hiç tanık olmamıştır.

“BELEDİYELER EL DEĞİŞTİP CUMHURİYET YÖNETİMİNE GİTMELİ”

CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yönetimindeki inleyen belediyelerin milli iradenin müdahalesiyle kurtarılması, gündemin en sıcak konusu haline geldi. Başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık etmek maksadıyla zehirleyip seferber ettiği belediyeler kesinlikle harekete geçmelidir. el değiştirir ve cumhuriyet yönetimine geçer. Yerel yönetimlerdeki konumsal ve merkezkaç işgallere son verilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, yerel yönetimlerdeki bozguncu zihniyetin milli güvenliği ve toplumsal barışı baltaladığı görüşünde.

“AKBELEN’DEN GEZİ PARKI GİRİŞİMİ YAPMAK İSTEDİKLERİ VE KATILDIKLARI AÇIKTIR”

Zillet ittifakı, deyim yerindeyse ateşle oynayarak içine düştüğü kaosu ülke geneline taşımak ve yaymak için can atıyor. Keskin ağızlı ve siğil yönetici veya vekillerin, CHP’nin içini habis bir ur gibi saran anlaşmazlıkların üstünü örtmek için toplumun hassas olduğu alanlarda provokasyonlara alet edilmesi dikkatle izlenmesi ve izlenmesi gereken bir tehdittir. önlemler alınmalıdır. Başta CHP Genel Lideri olmak üzere görev başındaki provokatörlerin Muğla Akbelen’deki iç huzuru bozma çabaları günlerdir gözümüzden kaçmadı. Her geçen gün yıpranan bir partinin ve marjinal yedeklerinin her türlü alçaklığa başvurduğu ve Akbelen’den bir Gezi Parkı ayaklanması çıkarmaya çalıştığı açıktır.

Ortak aklın suskunluğuyla birlikte sinerjisini ve siyasi dengesini kaybeden, yoğun bir iç kargaşanın tutsağı haline gelen ve kongresini bile yapmaktan aciz kalan CHP yönetiminin her konuda krizi oynadığı görülmektedir. Muğla Akbelen’de FETÖ ve PKK bağlantılı suç tiplerine eylem alanı açan, çevreci örgütlere sözde destek veren, illegal sol gruplarla el ele vererek ortalığı ayağa kaldırmak için fırsat kollayan CHP yönetimi, ortalığı ayağa kaldırmaya çalışıyor. siyasi komaya girmesine neden olan yüksek tansiyonu bir kanal aracılığıyla Türkiye’ye yaymak. CHP, feodal siyasi beyliklerini ilan etmiş bir avuç kanunsuz çıkarcının kuşatması altındadır.

“GEZİ PARKI’NDA MESELE AĞAÇ DEĞİLSE, AKBELEN’DE DE KESİNLİKLE AĞAÇ DEĞİLDİR”

Akbelen’de, onurlu ve kahraman jandarmaya eşkıya diye bağıran, kayyum işbirlikçisi gibi peşinden koşan CHP’li bir milletvekilinin, utançla anılacak rezil görüntülere sahne oldu. HDP’li bölücülerin yaptığını CHP’li milletvekilleri de denedi. Türk vatanında Türk askerine yönelik düşmanca tepkinin cezasız ve karşılıksız bırakılmaması, dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanmasının önünün açılması demokrasi ve hukuk namusu adına bir zorunluluktur.

Zillet ittifakı, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinde yaşadığı hüsranın acısı ile ayar ve boyutlarını tamamen kaybetmiştir. Gezi Parkı’nda ağaç olmadığı gibi Akbelen’de de ağaç olmadığı kesin. Muhalefet partileri, sokakları alt üst ederek, toplumsal olayları kaşıyarak, sandıkta alamadıkları sonucu çatışma ortamı yaratarak kestirme yollara başvurmak istiyor ve bu nedenle provokasyon kuyruğuna girmekte bir sakınca görmüyorlar. İzlenen bu yol bir yol değildir, sonu ve sonucu muhatapları adına yenilgi ve mahcubiyettir. Çember çevrilirken ve çember kendi aleyhine daralırken CHP Genel Başkanı’nın Akbelen’de ortaya çıkması sorumsuzluğun ve bilinçsizliğin bir başka örneğidir. Sömürü siyaseti inkar ve ihanet sarmalının ön kapısıdır ve faillerine hiçbir faydası yoktur.

“Vatandaşımızın can ve mal güvenliği titizlikle korunacak ve korunacaktır”

Esenyurt’ta işlenen alçak bir cinayetle toplumsal yapıya tedirginlik aşılayanlar, tedirginliği artıranlar, inanç ve huzur ortamını karartmaya çalışanlar, siyasetten ve demokrasiden ümit kesen rezil zihniyetten başkası değildir. Suç ve suçlularla mücadele kararlılıkla sürdürülecek ve bu süreçte kimse hor görülmeyecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci döneminde Türkiye’mize bir insan hakkı olan barış hakim olacaktır. Cumhur İttifakı’nda bu konuda güçlü bir irade ve uyanık bir inanç son derece hakimdir. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği titizlikle sürdürülecek ve sabırla, sükunetle ve huzurla savunulacaktır. Aslında milletimizin içi rahat olsun, gönlü rahat olsun.

“MHP, TÜRKİYE’NİN BAŞARISI İÇİN MERKEZİ YÖNETİM İLE YEREL YÖNETİM ORTASINDA SİYASİ, FİKRİ VE AMAÇ BİRLEŞİMİNİ KABUL ETMEKTEDİR”

Milliyetçi Hareket Partisi, ekonomiden diplomasiye, sağlıktan spora, iktidardan ekonomiye, güvenlikten terörle mücadeleye kadar her alanda Türkiye’nin başarısı için merkezi yönetim ile yerel yönetim arasındaki siyasi, fikri ve hedef birliğini bir gereklilik olarak kabul eder. , eğitimden sanata, sanayiden ulaşıma. Bu amaçla 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinin hazırlık sürecine 24 Temmuz 2024 tarihinde başlanmış olup, 1 Ağustos 2024 tarihinden itibaren kademeli olarak ülke geneline yaygınlaştırılmasına karar verilmiştir. ‘2024’e Doğru Anadolu Topraklarının Ülkesi’ temasıyla hız kesmeden devam ediyor.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak Yerel Yönetimler Seçimlerinde izleyeceğimiz birinci stratejik hedefimiz; mevcut belediye başkanlıklarımızı korumak ve yenilerini ve hatta daha fazlasını eklemek. İkinci stratejik hedefimiz ise; Cumhur İttifakı’nın doğasına ve ruhuna uygun hareket ederek, muhalefet partilerinin önderliğinde belediyelerin içler acısı mozolesine ve içler acısı durumuna son vermektir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yerel yönetimlerde elde edilen demokratik başarıyı pekiştirmek, Türk ve Türk Yüzyılı yürüyüşünü hızlandırmak hepimizin görevidir.

“MUHALEFET PARTİSİ DE 31 MART 2024’TE KAYBEDECEK, Türkiye’nin ufkunu sandıkta örtmenin Bedelini ÖDEYECEKTİR”

Yerel yönetimlerin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlik ve bütünlük içerisinde olması, merkezi yönetim ile tek ses tek soluk olması medeniyetler ve milletler mücadelesinde Türkiye için büyük bir koz olacaktır. Milletimize inancımız ve inancımız tamdır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta havlu atan muhalefet partileri, 31 Mart 2024’te kaybedecek ve Türkiye’nin ufkunu sandıkta gizlemenin bedelini ödeyecek. Emperyalizm için kurşun asker olmanın acı ve ağır sonuçlarını zamanı geldiğinde herkes görecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu